19 Mart 2010 Cuma


Kapı açıldı mu duramaz kimse önünde... Karanlığın en ücra köşesine sinmiş bile olsa kaçınılmaz korkular, unutulan umutlar,aldatan yargılar; çıktı mı bir gün yüzüne,saklanamazsın.....! Kapıyı açıp bir kez olsun izin verirsen çoşkuyu kabul etmeye, o kuytu köşelerde saklanamazsın....
gölgelerin ardına saklanan sessiz haykırışlar bulur yolunu, aydınlıkta kaybolur. Bilmen gerekenleri unutmak için gözlerini loş ışıklara alıştırmış,hayallerin yıkılmasın; yargıların yanıltmasın, adın saklı kalsın diye aldanmışsın, aslında sen özgürlüğünden kaçmışsın. Oydu buydu şuydu sen gölgelerle savaşmış, kendinden uzaklaşmışsın...Kendini kapıların ardinda bırakmışssın.
Hem de en büyük korkuların, en aldatan yargıların ve unutulan umutlarınla....

Ya Peki kapıların ardında bıraktıkların...karanlıklarda saklandığın aydınlığın öncüsüydü ya onlar; biraz senden, biraz bendendiler; içimizden attık, kendimizi kapının dışında bıraktık.. biz işte karanlığa böyle saklandık..
Sen ki sessiz haykırışlarla karanlığın içinde varolmaya çalışan, sen ki heyecanını korkuların sinmiş perdesinde arayaduran; kapıların ardına hapsolan...izin ver al içeri, kendini karanlıklarda bırakma, loş ışıklardan kurtar kendini.. bak orda onlar aydınlıkta sen karanlıkta... NOKTA...--

(Ahmet ERTÜRK'e Fotoğraf için teşekkürler..)

Hiç yorum yok: