2 Aralık 2009 Çarşamba

yet to know.... but to understand?....

Bez bebeklerle oynamadım hiç. Benim zamanımda Barbie'ler vardı. Hiç sapan tutmadı elim, tutsaydım da atamazdım. Küçüklüğümde elime aldığım bilyeleri evde oynadım babamla, sokaktaysa ip atlardım. Kırmızı rugan pabuçlarım da vardı benim ama ağaçlara da tırmandım, hiç korkmadım. Ezelden beri hep benzemeye çalıştık ya birilerine; normal olanı dillendirdiklerinde, özdeşletirmeye çalıştıysam da kendimi, hiç benzeyemedim onlara. Bilemedim.... bilmediğini de anlayıveriyor ya insan, işte o zaman öğreniyor tabi halinde varolanın sonsuzluğunu özgür bırakmayı...

Hiç yorum yok: