22 Aralık 2008 Pazartesi

Huysuz’un Eleştirisi Kendine...

Baktım da son birkaç yazıdır pek bir karamsarlık havasına bürünüvermişim. Keza insan öyle hissetmiyorken böyle yazılar yazabiliyorsa vardır bir sebebi. Şöyle bir ofis arası dedim nedir ne değildir, sen bir düşün Zeynep. Çok dikkatsiz olabilir,önümdekini görmeyebilir, herşeyi kırabilirim. Milyon tane düşünceyi aynı anda düşünür dalgın olabilirim. Eh haliyle bir şeyleri unutabilirim. Pek çok konuda pek çok yorum yapabilirim. Bazen gereğinden fazla ukala, ve hatta inatçı olabilirim. Huysuz olabilirim canım sıkkınsa. Genelde içime atarım kızınca ya, bazen hiç beklenmedik tepkiler verebilirim. Şaşırtabilirim. Zekiyim ya bazen saçma sapan sorular sorabilirim... Yine şaşırtabilirim. Fazla hızlı çalışır aklım konuşurken; yorabilirim. Haksızlığa, Yalana, saygısızlığa tavizim yok, silebilirim. Maymun iştahlıyım; öle biraz zor gelince, ya da bir şekilde üstesinden gelince sıkılır vazgeçebilirim. Ne kötü hal böyle olunca hiçbir spora kendimi adayamadım, hiçbir yerde öyle uzun çalışamadım, pek çok kararımdan geri adım attım yoksa ben dönek miyim? Yok canım, hiç olur mu, malum sebebi boş yere değil hiç biri!

Olsun yine de vazgeçmeli, vazgeçebilmeli şu badlerden....

Amin efendm amin....
Huysuzun önde gideni...(Zaman zaman)

Hiç yorum yok: