12 Aralık 2008 Cuma

Beklenmedik Yolculuk

Azami hızda ilerleyen bir arabanın içinde kendini kilitli bulduğunu düşündü genç kadın. Az sonra arabanın kontrolden çıkacağını hissederek ürperdi. Emniyet kemerinin takılı olma gerçeği dahi onu hayata bağlamıyordu, biliyordu... Bazı şeylerin bilinmesinin dışında günün getirdiği bir takım sorunların ötesine geçemiyordu.... geçmek isteseydi de geçebilir miydi bilmiyordu. Zamanın akıcılığında dünde kalmayı tercih eder olmuştu... dünde kalmak yarını hic yasayamamak demekti; biliyordu... tüm bu inat uğruna virajı keskin bir dönüşle almayı tercih etti. Virajın keskinliği değil, onun hızıydı herşeyin olma ihtimaline olan yakınlık...

1 yorum:

Stranger In Paradise dedi ki...

kontrol edemediğimiz şeyler değil miydi hep bizi korkutan? korkunun kaynağı bizim elimizde olmayan şekilde biçimlenmesi değil miydi hayatın? korkunun ecele gerçekten faydası yok, oysa kontrolün var... korkunun bir an olsun üstesinden gelip kontrolü ele aldığında doğru noktada yeteri kadar fren yaparsa savrulmadan, spin atmadan, doğru bir çizgide virajı alabileceğini hissetti genç kadın... bu inanç ve kendine güven günün sonunda kendisini kurtaran olacaktı... çünkü en çaresiz hissettiğimiz anlarda bile olayların gidişatı üzerinde bir kontrolümüz vardır, aslolan korkuyu yenip bunun mümkünatını görebilmektir... dümdüz bir yolun hayali ile yaşamak konforludur ama gerçekten devam etmek, durmadan devam etmek için karşımıza çıkan engelleri aşmak gerek.. dönüşler ne kadar sert, karşımıza çıkan virajlar ne kadar ani olursa olsun... ancak o zaman hedefe ulaşmak mümkün olur...